Uyuşturucu suçları, hem toplumu hem bireyleri derinden etkileyen en ağır ceza hukuku alanlarından biridir. Özellikle gençlerin ve ailelerinin karşılaştığı bu suçlamalarda, tutuklama kararı ve adli kontrol gibi süreçler büyük önem taşır. Bu yazıda, tutuklama sebepleri, itiraz hakkı ve avukat desteğinin hayati yönleri ele alınmaktadır.
Türk Ceza Kanunu’na göre uyuşturucu ticareti yapmak; uyuşturucu maddeyi satmak, temin etmek, taşımak veya başkasına vermek gibi fiilleri içerir. Bu suçlar 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesi kapsamında değerlendirilir ve ağır ceza gerektiren bir durumdur.
Şüpheliye yöneltilen suçlama şu şekilde olabilir:
Uyuşturucu ticareti yapmak
Kullanmak için uyuşturucu bulundurmak
Başkasına temin etmek
Her bir suç tipi farklı ceza ve süreç içerir. Ticaretten yargılanmak çok daha ağır sonuçlar doğurur.
Tutuklama, istisnai bir koruma tedbiridir ancak uygulamada sıklıkla başvurulmaktadır. Özellikle uyuşturucu ticareti gibi katalog suçlar söz konusuysa, tutuklama neredeyse otomatik hale gelmektedir.
Kuvvetli suç şüphesi (aldımcı, paketleme, teknik ve fiziki takip, ürün ölçüm terazisi vb.)
Kaçma veya delilleri karartma ihtimali
Suçun katalog suçlardan biri olması
Bu nedenle, gözaltından sonra sevk edilen kişilerin büyük kısmı tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalır.
Tutuklama kararına karşı en geç 7 gün içinde ilgili Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edilebilir. Bu süre kaçırılırsa, kişi cezaevinde aylarca bekleyebilir.
İtiraz dilekçesinde şu noktalar vurgulanmalıdır:
Delillerin usulen toplanmış olması
Kaçma şüphesinin olmaması
Suç vasfının değişme ihtimali
Alternatif koruma tedbirlerinin yeterli olması
Avukat bu aşamada güçlü bir dilekçe sunarak, mahkemeye yeniden değerlendirme yaptırabilir.
Adli kontrol, tutuklama yerine özgürlüğü kısıtlamayan alternatif bir tedbirdir. Hakim, tutuklamaya gerek görmezse şu şartlarla salıverme kararı verebilir:
Belirli günlerde karakola imza verme
Yurt dışına çıkış yasağı
Bileklik takma (elektronik kelepçe)
Meslek icrasından geçici men
Adli kontrol, özgürlük ile güvenlik arasındaki dengeyi kurar ve kişinin cezaevine girmesini önleyebilir.
Uyuşturucu suçları teknik detay içerir. CMK, TCK, UYAP ve emniyet sorgularına hâkim olmak gerekir.
Bir ceza avukatının desteği, şu farkları yaratır:
Gözaltı ifadesi yönlendirilir
Deliller anında değerlendirilir ve olası usulsüzlüklerin erken safhada tespit edilip, mahkemeye sunularak tutuksuz yargılanmanın sağlanması
Aileye psikolojik ve hukuki destek verilir
Tutuklama yerine adli kontrol hedeflenir
İddianame aşamasına müdahale edilir
Avukatsız yapılan savunma, kişinin özgürlüğünü tehlikeye atabilir.
Uyuşturucu suçlarıyla karşı karşıya kalan kişilerin haklarını bilmesi ve doğru zamanda etkili adımlar atması hayati önemdedir.
Tutukluluk bir kader değildir. Uzman ceza avukatıyla hareket etmek, özgürlüğü ve geleceği korumanın en etkili yoludur.